Edebiyat Dergisi
Yayınları
12968. Gösterim
Cumhuriyet Gazetesi, 24 Eylül 1977
Lenin, devrimci savaşımda ekinin, edebiyatın önemini ve gerekliliğini, okuyabildiğim bir çok yapıtlarında vurgulamıştır. Böyle olunca, tüm devrimcilerin ülke edebiyatıyla çok geniş boyutlu iletişim içinde olması, sürekli olarak ülke edebiyatını ve sanatını irdelemesi zorunluluğu kendiliğinden ortaya çıkar. Özellikle sanat dergileri ve düşün dergileri, içinde bulunduğumuz dönemde büyük önem belirtiyor.
Ben, burada bir dergiden söz edeceğim. Önce onu söyleyeyim: Bu dergi sosyalist bir sanat ve düşün dergisi değildir. Ancak sürdürdüğü savaşım gözlenmesi gereken çok ilginç bir savaşımdır. Öte yandan bu dergi üstüne bir çok devrimci ve ilerici sanat dergilerinde ve gazetelerde çok çeşitli yazılar ve eleştiriler yayımlanmaktadır. O halde, biz niye konuşmayalım bunu?
Bu dergi, Nuri Pakdil’in yönettiği Edebiyat dergisidir.
Çok arı bir dille yayımlanıyor dergi. Varlık’tan da, Soyut’tan da, Birikim’den de hatta Türk Dili’nden de daha ileri, arı bir Türkçeyle karşılaşıyoruz Edebiyat’ta. İki ay kadar önce, Türk Dili’ndeki yazısında da Mustafa Şerif Onarak vurguladı bu durumu. Edebiyat’ın bu dil tutumuna, özellikle Nuri Pakdil’in bir yapıtı üstüne Alpay Kabacalı da değinmişti buna Milliyet Sanat dergisinde.
Ama bence, Edebiyat’ın en önemli yanı, salt içeriğidir. Anamalcılığı, emperyalizmi karşısına almış sürekli vuruyor düşmanlarımıza. Faşizme alkış tutan bir tek satır çıkmadı Edebiyat dergisinde. Tersine, tüm faşist görüntüler şiddetle yerilmektedir.
Edebiyat dergisi, yalnızca anamalcılığı, emperyalizmi, faşizmi eleştiren bir dergi görünümünde midir? Kuşkusuz, bunun çok ötesinde emekten yana, işçiden yana bir düzen önermektedir. Nuri Pakdil’in Edebiyat’ın son sayılarında çıkan kısa oyunları bunun çok açık kanıtlarıdır.
Edebiyat dergisini okurken beni şaşırtan şu oluyor: Nuri Pakdil olsun, öbür yazarlar olsun, sosyalist olmadıkları halde, yapıtlarında ve tüm yazılarında, ileri sürdükleri savlarıyla, ülke gerçekleri üstünde yoğunlaştırdıkları saptayımlarıyla, tüm önerileriyle sosyalist çizginin en ileri ucunda durabiliyorlar? Nerden varıyorlar bu noktaya? Bugün Türkiye’deki kurulu düzenle en ciddî bir düzeyde savaşan sanat dergilerinin, edebiyat dergilerinin en başında Edebiyat yer alıyor. Biz devrimciler her zaman doğru sözlü olmamız gerektiği için bu tartışmayı açtım.
EDY © 2002 - 2016 | Hata Bildirin | Yasal Uyarılar | eMail Kayıt | Mobil Cihazda Aç | +90 532 291 7896 |