Edebiyat Dergisi
Yayınları
8227. Gösterim
Kurtuluş Dergisi, Şubat 1977
Yayın dünyamızda geçen yılın ilkbaharıyla birlikte bir güldestesi açtı. Nuri Pakdil sundu bize “Güldeste” yi (1).
Çağdaş Arap Şiirinin derlendiği Güldeste’de Cezayir, Fas, Filistin, Lübnan, Mısır, Sudan, Suriye, Suudi Arabistan, Tunus ve Ürdün’den altmışsekiz sanatçının şiirleri yer alıyor.
Güldeste sevince boğdu, Arap ülkelerine daha önemlisi de Ortadoğu’ya yöneltti bizleri. Eserin tamamını okuyunca hemen Batı Notları’ndaki şu tespiti hatırlıyoruz ister istemez: “Ortadoğu birliği bölünemez sınır taşlarıyla“. Şimdiki sınır taşlarının ne kadar yapmacık olduğu iyice belirleniyor. Çağdaş Arap şairlerinin şiirlerinde de görüyoruz ki, altmışsekiz sanatçının yüreğinden sınır taşları çoktan sökülüp atılmış önemli olanda bu olsa gerek, sanatçının yüreği halkının ile bir atmaz mı?
Güldeste yayınlandıktan sonra ilk söz temelde bize karşı olan bir yazardan geldi. Şöyle diyor Cemal Süreya 6 Nisan 1976 tarihli Politika gazetesinde “Kitap, başarılı bir çalışma ürünü. Nuri Pakdil’in Türkçe içinde Arap şairlerini şiirsel gerilimle yaratarak yeniden söylediğine tanık oluyoruz. Rahatça. severek, ilgiyle okunan bir kitap ortaya çıkmış”
Bizim kendi eserimize olan suskunluğumuz Yerli Düşünceye karşı olan bir gazetede adeta vurgulandıktan sonra, Zübeyir Yetik şunları yazdı 7 Nisan 1976 tarihli Milli Gazete’de: “Müslüman ülkelerden yapılan bu tercümeler, umumiyetle ilmi ve fikrî eserlere inhisar etmiş, yayıncıların daha çok bu nevi eserlere eğilim göstermesi, müslüman ülkelerdeki fikrî ve ilmî çalışmaların geniş bir şekilde ülkemize intikalini temin ederken bu ülkelerdeki sanat çalışmalarını, sanatın kaydettiği gelişme gibi hususlar tamamıyla meçhul olarak kalmış dolayısıyla müslümanlar arası fikrî ve ilmî bağlantı sürekli olarak gelişirken sanat sahasında herhangi bir alâka kurulması bir yana bu sahayı tanımak imkânı bile hasıl olmamıştı... İlk defadır ki, Nuri Pakdil, türkçeleştirmiş bulunduğu “Çağdaş Arap Şiiri” isimli Güldeste ile bu kapıyı aralamış müslüman ülkelerdeki sanat ve edebiyat hareketini belli bir ölçü dahilinde de olsa tanımak imkânını sağlamıştır.”
Sanatımıza bir pencere olarak açılan “Çağdaş Arap Şiiri” ile Ortadoğu ülkeleriyle ve müslüman Arap şairleriyle tanışmak fırsatını bize veren “Güldeste” için Ergun Göze: “Nuri Pakdil, bu büyük gönüllü derin çarpan yürekli sanatkâr, “xÇağdaş Arap Şiiri, Güldeste” adıyla neşrettiği bir kitapta, bize bir Ortadoğu perceresi açtı. Bütün sol sanatın, yaban illere, Güney Amerika’dan Kızıl Çin’e, bize ne kadar yad yerler varsa oralara açıldığı şu günlerde bu Ortadoğu penceresi bir dost yüzü gibi.” diyor.
Buraya Sudan’lı Muhammed El-Fayturi’nin Yol isimli şiirinden bazı satırlar alıyorum:
“Zorbaların soluğunu tıkadığı
Çığlığın ardında
Doğuruyor özveri oğulu
Muştu gibi
…
Oldu palmiyeler bir kan çetesi ağaçlardan
Titreyişi yaşamın milyonlara eş bir kan
Görüyorum duyuyorum anlıyorum kan
Ey zorbalar benim bu kan
…
Türkü yakılan şimdi durağan eller üstüne
Bu ölümün yaşatacağı sürekli yiğitler üstüne”
Güldeste’yi okurken Ortadoğu ile haberleşiyoruz. Beraber çarpıyor kalbimiz Ortadoğu’lu ile.
Ortadoğu ülkeleri arasındaki sınır taşlarının kaldırılması için ilk ve önemli bir başlangıçtır “Güldeste”.
(1) xÇağdaş Arap Şiiri, Türkçesi: Nuri Pakdil, Edebiyat Dergisi Yayınları, No: 16.
![]() |
EDY © 2002 - 2016 | Hata Bildirin | Yasal Uyarılar | eMail Kayıt | Mobil Cihazda Aç | +90 532 291 7896 |