Edebiyat Dergisi
Yayınları
6976. Gösterim
Milli Gazete, 5 Şubat 1977
“Bir bütündür uygarlık.
Bir ulus, bir uygarlıktan koparılınca, o uygarlığın bütün ürünlerinden, o uygarlık çemberindeki uluslardan da uzaklaşmış olur. Yönümüz Batı’ya çevrileli beri ulusumuza, uyum yapamadığı, bilinçle yapmak istemediği bir özü öğretmek istiyorlar, benimsetmek istiyorlar. Düşünce biçimiyle olsun, yaşam biçimiyle olsun, benim devlete devletin bana bakış biçimiyle olsun, hiç birinde kendimize özgü bir çizgi yok, Biçimsiz bir ulusuz. Kendi kendisi olan bir ulus oluncaya değin, direniş gerekli. Kişinin de en büyük yanı, kendi kendini kuran yanı, direnebilmesidir...”
“Soruyorum: Petrol mü daha güçlü, edebiyat mı?
Edebiyatın damarları petrolünkilerden daha derinlerdedir. Ortadoğu uluslarıyla olsun, Afrika uluslarıyla olsun, İslâm uygarlığının çemberi içine giren tüm uluslarla bir bağ kurmak istiyorum, edebiyat bağı. Yalnız bunlarla mı kurmak istiyorum? Nerde bir İNSAN yaşıyorsa onunla bağ kurmak isterim. Kulluk bilincine, insanları düşündükçe varıyorum. Tanrının bizi yaradışındaki bilgeliği kavrayabilmemizin başka olanağı var mı?
Ortadoğu’lu, Afrika’lı ozanlara, yazarlara ilgi duyuşumun nedeni biraz da bu.”
Nuri Pakdil’i okuyorum.
Nuri Pakdil’in, son dört yıla ait “xEdebiyat” dergilerinde çıkmış bazı yazılarından oluşan “Biat II”nin ilk yazısı: “Edebiyatın damarları”, yukarıya pasajlarını aldığım. Kapak ve sayfa düzeni ile, baskısı ile aydınlık bir görüntüde olan “Biat II”, Edebiyat Dergisi Yayınlarının en son çıkan kitabı. Daha önce de kimilerini okuduğumuz kitabın içinde yer alan yazıların, yeniden ve bir daha okunma fırsatı doğduğu için, mutluluğumuzu belirtmek isterim burada.
Nuri Pakdil’in yazıları, “xEdebiyat”ı anlamak ve değerlendirmek için büyük kolaylıklar sağlıyor bize. Bu bakımdan, bütün okuyucularıma ve özellikle de “gün geçtikçe edebiyat’tan uzaklaşan” siyasilerimize okumalarını salık vereceğim, bu son çıkan kitabı.
Zannediyorum, Nuri Pakdil’i sol bizden daha iyi tanıyor, eserlerini daha yakından takip ediyor. Çünkü, gazetelerinde dergilerinde, onun hakkındaki yazılara, eleştirilere rastlarken, biz, kendi yayın organlarımızdan, böyle şeylerden habersizmişiz gibi görünüyoruz. Ya gerçekten bizim kendi edebiyatçılarımızdan haberimiz yok, ya da bilinçli olarak susmayı tercih ediyoruz!
“İçimizi örten pası arıtmadan, ‘dış’la ilgi kuramayız. İçinin yadsıma pasıyla kaplı olduğunu bile anlayamayan, ne seçim gereğini duyacak, ne de bunun sonucu olan eyleme koyulabilecektir. Çağımız insanına yapılabilecek en büyük iyilik, önce bu pastan arınması gereğini ona duyurmaktır.
İnsan içinde büyüyen ‘olağanüstülük’le anlamlıdır. Böyle bir olağanüstülük büyümüyorsa içimizde, ağır ağır pas tutuyor demektir içimiz.”
“Biat II”nin ilk yazısıyla girdik, son yazısı “Sonunda” ile bitirdik yazımızı.
Bir “Başucu” kitabı “Biat II”... Tekrar tekrar okumanızı dileyeceğim, son söz.
EDY © 2002 - 2016 | Hata Bildirin | Yasal Uyarılar | eMail Kayıt | Mobil Cihazda Aç | +90 532 291 7896 |